EUROMOS

Hasan BEDEN

Bu antik şehir Bafa Gölü’ne 20 km. Milas’a ise 13 km uzaklıktadır. Özgün ismi M.Ö. 5. yy.’da üyesi olduğu Attika Delos Birliği vergi listelerinde Kyromos veya Hyromos olup Helenistik dönemde (M.Ö. 4. yy.) Euromos ismini almıştır. Şehir helenistik dönemde önemli büyüklükte bir yerleşimdi. Sonraki tarihlerde ortak yönetim antlaşması yaptığı Mylasa tarafından kontrol altına alınmıştır. M.Ö. 5. yy. ortalarında Attika-Delos Birliği üyesi olduğu ve bağımsızlığını M.S. 167 yılına kadar koruduğu bilinmektedir. Euromos daha sonraki yıllarda Roma, Rodos ve Iasos ile antlaşmalar yaparak Helenistik ve Roma dönemlerinde zenginleşmiştir. Kuruluş tarihinin M.Ö. 8. yy.’a kadar çıkabileceği tahmin edilen Euromos'da ve çok yakın çevresinde M.Ö. 7. yy.’a tarihlenen seramik örneklerine rastlanmaktadır.

Şehir M.Ö. 2. yy. başında Makedonya kralı Philippos V.’in Anadolu seferi sırasında işgal edildi. Ancak M.Ö. 188’de Apameia barışı gereğince Karia’ya gelen Rodos birliklerinin yardımıyla bağımsızlığına tekrar kavuşmuş oldu.

M.Ö. 167’de Karia’da Rodos baskısına isyan eden Mylasa’nın saldırısına uğradı. O dönemlerde daha güçlü olan kentin etrafındaki kentçikleri baskı altında tuttuğu bilinmektedir. Bu olayda Euromos da Mylasa’nın yanında isyan hareketine zorunlu olarak katıldı. Daha sonra Rodos güçlerinin yardımıyla özgürlüğünü yeniden kazanmış olsa da, Mylasa ile onun üstünlüğüne dayanan bir ortak vatandaşlık (sympoliteia) anlaşması imzalamak zorunda kaldı.

Bugün Anadolu’nun en iyi korunmuş antik dönem yapılarından birisi olan Korent düzenindeki Zeus Lepsynos (Baltalı Zeus) tapınağı, Roma İmparatoru Hadrianus zamanında MS. 117 yılında yapılmıştır.

1969 yılında yapılan kazılarda, bu yapının ön ve sol yanında duran sunağın temeli ortaya çıkarılırken, naos duvarı ve tapım heykelinin tabanını taşıyan nişi belirlemek de mümkün oldu. Ayrıca kazılar sonucunda Tapınakla ilişkili karmaşık bir yapı dizisi de ortaya çıktı. Buluntular arasında Geç Helenistik Dönem’e tarihlenen büyük bir sunak ile kutsal yerin en az MÖ. 6. yy.’dan kalma olduğunu gösteren MÖ. 550 yıllarına tarihlenen harman tuğlaları bulundu.

Kazılardan anlaşıldı ki Zeus Lepsynos Tapınağının olduğu yerde, daha erken yüzyıllarda yapılmış tapınakların kalıntıları da vardı. Yivleri tamamlanamamış bazı sütunlar bu yapının ince işlerinin tam olarak bitirilemediğini göstermektedir. Kuzey ve batıya bakan yüzlerdeki bazı sütunlarda adak yazıları taşıyan panolar bulunmaktadır. Bu sütunlardan beşi, fizikçi ve kamu görevlisi Menekratos ile kızı Tryphania, yedisi ise Leo Quintus adında bir kamu görevlisi tarafından sunulmuştur.

Lepsynos yunanca bir ad değildir. Karya’daki pek çok yerleşim isimlerinde görüleceği gibi Anadolu kökenli bir yerli dile aittir. Bu sözcüğün Yunan öncesi Karia dillerinde “çift yüzlü balta” anlamına gelebileceği akla gelmektedir. Daha yakın zamanlara kadar Euromos’un hemen yanı başında kurulu Selimiye kasabasının adı Mandalyat idi. Bölge sakinleri ise burayı Mandalet olarak telaffuz ediyorlardı. Bu da bize bu civarda Ana Tanrıça “Ma” tapkısının geçerli olduğunu göstermektedir.

Euromos’un, günümüzde sadece birkaç oturma sırası kalmış olan büyükçe bir tiyatrosu vardı. Şehir Klasik ve Helenistik dönemlerde belirli aralıklarda kuleleri bulunan bir sur ile çevriliydi.

Mylasa ile ortak yönetim yıllarında, Euromos’un kuzey komşusu Herakleia ile arasında bir sorun çıkmıştı. Bu olay sırasında, Herakleia’lılar Euromos topraklarını istila etmiş, özel ve kutsal alanlardaki malları yağmalayıp götürmüşlerdi. Bu yağmadan etkilenen bir Euromos yurttaşının başvuruşu üzerine, Mylasa yönetiminin Herakleia’ya gönderdiği elçi ile sorun çözülmüştü. Bu da bize gösteriyor ki, Euromoslular, kendilerini korumaya kalkmaktansa, ortak yönetimi kullanarak haklarını aramayı seçmişlerdir.

Bu tür olaylara, ortak yönetimler çerçevesinde çözüm aramak o dönemde sıkça başvurulan bir yöntemdi. O yörede bulunmuş bir yazıtta, anlaşma kurallarının çiğnendiğini ileri sürerek, Mylasa’nın Euromos’dan 50 talent gibi çok yüksek bir zarar ödentisi isteminde bulunması üzerine, bu şehrin Roma ve Rodos’a başvurmak zorunda kalışından söz ediliyor. Ancak bu yüksek meblağı Euromos’un ödeyip ödemediği konusunda bir bilgiye henüz ulaşılamamıştır.

Euromos Antik Dönemde, Mylasa’dan sonra bölgenin en büyük kentiydi. Tarihçi Polybios’un, Euromos’daki kentlerden bahsederken, Eyromos, Olymos, Khalketor, Kydai ve bazı diğer kentçikler kastedilmiştir. Euromos, yunancada “güçlü” anlamındadır ve bu isim, olasıdır ki Mausolos’un helenleştirme siyaseti sırasında kente verilmiştir. Yerleşimin Karya dilindeki ilk ismi Kyramos veya Hyromos dikkate alındığında, sonradan verilen yunanca adla, yerleşimin eski ismine benzer bir isim seçilmek istendiği ortadadır.

Kentin erken dönemde bastırdığı gümüş paraların genel olarak ön yüzünde yaban domuzu başı, arka yüzünde ise bir Zeus başı ile yunan harfleriyle “Λ” ya da “ΛEY” harfleri yer alır. Bronz paralarında ise ön yüzünde kartal, arka yüzünde ayakta Zeus Lepsynos figürü yer almaktadır.